En verimli pazar alanlarından biri olan Lojistik; kavram olarak ürünlerin çıkış noktasından itibaren tüketim noktasına varana kadar olan dağıtım akışının verimli bir şekilde sağlanmasını ifade eder. Günümüz koşullarında müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için bu akışı kontrol etmek, ürünlerin depolamasını planlamak ve kontrolünü sağlamak tedarik zinciri yönetiminin önemli bir parçası haline gelmiştir.

Yük taşımacılığı yapacak olan işletmelerin, şehir içi veya şehir dışı farketmeksizin hangi tür taşımacılık yapacaklarsa ona uygun belli başlı bazı belgelere ihtiyaçları vardır. Gerekli belgeler her firma için mecburi tutulur. Fakat firmalar arasındaki gerekli belgelerin farklılaşmasının sebebi yapacakları taşımacılık türü olarak öne çıkar. Her yük taşıma türüne bağlı olarak farklı gerekli belgeler mevcuttur.

Yeşil lojistik kavramı, özellikle asit yağmurları ve küresel ısınma gibi önemli çevre sorunlarına artan ilgi ve oluşan farkındalık sonucu ortaya çıktı. Lojistik alanında artan araç sayısı ve paketleme gibi nedenler ekolojik düzeni bozulmasına sebep olabilmekte ve pandeminin etkisi sonrası yeni dünya düzeninde yeşil ürün ve hizmetlere talebin artacağı öngörülmektedir.

Üretim öncesi lojistik faaliyetleri üretici firmanın, üretim sürecinde ihtiyaç duyduğu tüm ürünleri diğer firmalardan tedarik etmesi ve bunları kendi iç birimlerine aktarmasına denir. Bu noktada işletmelerin doğru üreticileri tercih etmesi ve ham maddelerin lojistiğinin gerekli planlar çerçevesinde gerçekleşmesi önemlidir.

Endüstriyel imalat lojistiği olarak da bilinen üretim lojistiği; üretim aşamasındaki malzemelerin, fabrika içerisindeki tüm lojistik faaliyetlerini kapsar. Bu faaliyetler hammaddenin taşınması, üretim içi stokların depolanması, dağıtım için paketlenmesi gibi süreçleri içerir.

Üretim lojistiği faaliyetleri çerçevesinde alınan tüm önlemler, daha iyi ürün yönetimi sağlar. Yapılan tüm araştırmalarla birlikte şirketin depolama ve stok maliyetleri düşmeye başlar. Tüm ürün planlaması daha başarılı bir üretime zemin hazırlar.